Hollanda bandıralı SS Ourang Medan gemisinden gelen, “Kaptan dahil tüm mürettebatımız öldü, ben de ölüyorum” çağrısının sırrı neydi?
Geçmişten günümüze tarihin çeşitli dönemlerinde birbirinden gizemli birçok olaya tanık olduk. Bu hikâyelerin kimisi hala nedeni bilinmeyen tüyler ürpertici tartışmalara sebep oluyor. Geçmişte meydana gelmiş ve henüz sırrı çözülememiş en ürkütücü olanlarından biri, kuşkusuz SS Ourang Medan, nami diğer Hayalet Gemi.
GEMİDE BİR ŞEYLER TERS GİDİYORDU
Takvimler 1947 Haziran ayını gösterdiğinde, Endonezya Sumatra açıklarından Hollanda bandıralı bir kargo gemisi geçiyordu. Uzun zamandır yolda olan gemide, radyo yayına gelen herhangi bir sorun çağrısı olmamıştı ama gemide bir şeyler olması gerektiği gibi gitmiyordu.
‘’ÖLÜYORUZ!’’
Saatler sonra mürettebatın radyo alıcıları, korkunç bir ses kaydetti: “Açıktayız, kaptan dahil tüm mürettebatımız öldü, ben de ölüyorum!’’ Frekansın tam olarak sesi ulaştıramadığı kayıtta anlaşılıyor ki, o an gemide bulunanları öldüren bir şey vardı. Mesajı alan Silver Star adlı bir başka gemi hemen koordinat tespitini yapıp Ourang Medan için kurtarma çalışması başlattı. Star, gemiye hiç durmadan art arda çağrılar yolluyor, sağ kalan birinden bir işaret almak istiyordu.
KORKUNÇ MANZARAYLA KARŞILAŞTILAR
Ourang Medan gemisinden haber alamayan Silver Star, koordinatları saptadığı gemiye doğru yola çıktı. Ufak bir filikayla gemiye yaklaşıp içeri girdiklerinde korkunç bir manzarayla karşılaştılar. Gemide tek bir hayat belirtisi kalmamış, bütün mürettebat, bir köpek de dahil olmak üzere ölmüştü. Radyo frekansından diğer gemilere çağrı atan haberleşme odasında, son mesajı atanların cesedi duruyordu.
SURATLARINDAKİ KORKU İFADESİNİN GİZEMİ
SS Ourang Medan gemisinde asıl korkutucu olan şey ise; ölü bulunan herkesin ellerini güneşe kaldırarak işaret eder şekilde bulunmuş olmasıydı: Ağızları sonuna kadar açılmış, suratlarında korku ifadesi ve dişlerini sıkmış bir şekilde duran ölüler…
VÜCUTLARINDA HİÇBİR DARBE İZİ YOK
Diğer bir ilginçlik ise, ölenlerin vücutlarında darbe veya yaralanma belirtisinin görülmemiş olması. Güneşe dönük donmuş yüzleri, büyük korku içindeki yüz ifadeleriyle, ağzı açık şekilde bakıyorlardı.Açık bir denizde, birden bire her ne olduysa hiçbir darbe almadan öylece tüm mürettebat ölmüştü. Peki yüzlerindeki korku belirtisi neydi, ne görmüş olabilirlerdi? Güneşe doğru işaret etmeleri neyi ifade ediyordu?
PATLADI VE BATTI
Gemiye çıkan Silver ekibi daha sonra kazan dairesine ilerledi. Dairenin sıcaklığı 30 dereceden fazla olmasına rağmen ekibin oraya girdiklerinde ürperti hissettiklerini rapor ettiği iddia edildi. Daha sonra kurtarma ekibi, kargo dairesine girmeye çalıştı. Fakat o esnada gemiden dumanlar çıkmaya başlayınca ekip derhal gemiyi terk etti ve çok geçmeden Ourang Medan gemisi patlayarak derin sularda kayboldu.
SEBEBİ NE OLABİLİRDİ
1954 yılında bulunan bir defter gemide bazı kimyasalların taşındığını ortaya çıkardı. Başka bir teori ise yaşanan bu olaya kazan dairesindeki karbonmonoksit sızıntısının neden olduğuydu. Çoğu uzman buna dayanarak gemidekilerin bu kimyasallar sebebiyle öldüğünü öne sürdü. Ayrıca patlamanın da yine bunlar yüzünden olabileceği fikri tartışılmaktaydı.
NEDEN HEPSİ AYNI ŞEKİLDE ÖLMÜŞTÜ?
Burada akıllara gelen soru ise şu: Kimyasallar tüm mürettabatta aynı etkiyi nasıl yaratabilir? Yani tüm cesetler aynı şekilde bir duruşa nasıl sahip oluyor? Olayın doğaüstü bir etkiyle gerçekleştiği tartışmaları ise kafaları karıştırıyor. Geminin aslında daha fazla tehlikeli bir yük taşıdığını tahmin edenler de var. Gemide yaşananların içinden çıkılmaz nedeni hala gizemini koruyor.
GERÇEK BİR OLAY MIYDI?
Tüm mürettebatın doğal olmayan ölümleri neden kayıt altına alınmamıştı? SS Ourang Medan gerçek bir olay mıydı yoksa muhalif olmak için tasarlanmış bir denizcinin hikayesi mi?