Aylar öncesinden rezervasyon alan, lezzet maceracılarıyla dolup taşan restoranlar ve onların Hollywood yıldızları kadar ünlü şefleri… Michelin restoranlarının ilginç tarihçesini okuyoruz.
Dünyanın dört büyük lastik üreticisinden biri olan Michelin’in bugün sahip olduğu mutfak unvanına nasıl ulaştığını tahmin edemezsin. Michelin restoranlarının neredeyse otomobil tarihçesi kadar uzun bir serüveni var. Dünyanın dört bir yanında, kaliteli restoranları yıldızlayan Michelin ile, lastik üreten Michelin aynı marka. Bağlantı kurmakta zorlanacaksın: ”Lastik ve restoran ne alaka?” İşte bu noktada ortaya harika bir hikâye çıkıyor.
İNSANLARI SEYAHAT ETTİREN KAYNAK: MICHELIN REHBERİ
Dünyanın birçok yerinde şefler kariyerlerini tescillemek ve Michelin yıldızlarına sahip olmak için çabalıyorlar. Ancak Michelin yıldızı demek şaşaalı bir ortam ve ışıltı demek değil. Bu nama sahip olmak için dikkat edilen çok ince detaylar var. Servisten temizlik kurallarına her detay puanlamayı etkiliyor. Her yıl teftişe geliniyor ve gerekli şartları yerine getirmeyenlerin ellerinden yıldızları alınıyor. Yıldızı kaybetmek şefler için çok acı bir durum haline geldi. 2003’te yıldızını kaybeden bir şefin intihar etmişliği bile var.
ARABAYA TALEP AZDI, LASTİKLER ELDE KALDI
Michelin kardeşler, başta bisikletler için ürettiği lastikleri, arabalar için üretmeye başladığında Fransa’da yaklaşık 3 bin civarında araba vardı. Hükümet henüz kapsamlı bir yol sistemi kuramamış ve arabaya da ilgi oldukça azdı.
SEYAHAT REHBERİ YAZMAYA BAŞLADILAR
Bu durum Andre Jules ve Edoudard Michelin kardeşlerin kurduğu Fransız lastik şirketi Michelin’in satışlarını oldukça düşürdü. Pazarlamacılar çareler aramaya başlamıştı. İşte tam da bu noktada ne yapsak, ne etsek derken akıllarına muhteşem bir fikir geldi. İnsanların kara yolunda seyahat etmeleri için tabii ki bir haritaya ihtiyaçları vardı. Böylece; Michelin kardeşler insanlara daha fazla araba sürmeleri için, ziyaret edebilecekleri tüm harika yerleri anlatan bir seyahat rehberi yazma fikrine kapıldılar.
REHBERDE YOK YOKTU: RESTORANLAR HARİÇ!
Rehbere; otomobil tamircilerinden haritalara, lastik satış merkezlerinden benzin istasyonları ve otellere kadar her şey eklenmişti. Restoran önerileri dışında! Çünkü hedef belli: Kara yolu seyahatinin cazibesini ve tabii ki lastik satışlarını artırmak. Lastik şirketi büyüdükçe rehberleri de arttı. İnsanlar talep göstermeye başladı ve yazılan seyahat rehberine her geçen gün bir yenisi ekleniyordu.
İNSANLAR İYİ BİR LEZZET ROTASI DA İSTEDİ
Rehber dağıtılmaya başlandığında; ilk kopya 35 bin adetti. Kısa bir zaman sonra insanlar Michelin’den restoran önerileri de talep etmeye başlayınca, şirket restoranların da rehbere eklenmesine karar verdi.
1926’da, rehbere eklenen ’restoran’ endüstrisi daha da genişledi. Michelin kardeşler insanlara en iyi restoranları önermek için adeta dünya turuna çıktılar. Her restoranı gezip kendilerince puanladılar. Gel zaman git zaman bu puanlama insanların da talepleri doğrultusunda bir sistem haline geldi. 5 yılın sonunda üç yıldızlı sistem tanıtıldı: İşte karşınızda Michelin Yıldızları!
MICHELİN YILDIZI’NA SAHİP RESTORANLARIN ÖZELLİKLERİ
Dünya genelinde “Michelin Yıldızı”na sahip tek yıldızlı 349, iki yıldızlı 81 ve üç yıldızlı 50 restoran olmak üzere toplamda 480 restoran olduğu biliniyor. Tabii bu rakam yıldızını kaybeden ve yeni alan restoranlarla sürekli değişim halinde. 1955’ten itibaren Michelin, makul fiyatlarla mükemmel yemekler sunan kuruluşlar için bir derecelendirme sistemine geldi. Her yıldız bir yıl süreyle geçerli olmaya başlıyor. Hemen 3 yıldız alınabileceği gibi yavaş yavaş yükselmek de mümkün…
Tek bir yıldız, “Alanında çok iyi bir restoran” demek. İki yıldız, “Öyle mükemmel bir yemek ki kesinlikle rotanızı değiştirmenize değecek” anlamına gelir. Üç yıldız, “Fevkalade bir mutfak, özel bir yolculuğa değer” şeklinde yorumlanıyor.
İLK MICHELIN YILDIZLI ŞEF
Fotoğraftaki kadın, dünyanın ilk Michelin yıldızlı sokak yemeği şefi 72 yaşındaki Jay Fai. Bu manzarada ‘yıldız’ kavramının lüksten geçmediğini anlamak zor değil.
MICHELIN YILDIZLI TÜRK ŞEF DE VAR AMA ALMANYA’DA
Michelin Yıldızlı Bir Türk Şef var. Almanya Hamburg’daki Le Canard Nouveau adlı restoranıyla 2006 yılında bu saygın ödülü olmayı başardı. Halen bu unvana sahip tek Türk aşçı, Şef Ali Güngörmüş.
10 yıldır “Michelin yıldızlı ilk ve tek Türk şef” sıfatını koruyan sevgili Ali, yıldız almayı bisiklete binmeye benzetiyor. Duraklarsa düşeceğini bildiğinden, büyük bir özveri ile çalışmasını sürdürmeye devam ediyor.
YILDIZI REDDEDEN ŞEFLER DE VAR
Yeteneği ve asabiyetiyle ünlü ingiliz şef Marco Pierre White, Michelin reytingine sırtını çeviren belki de en ünlü şef. Bu yıldızlara sahip olmak için varını yoğunu katan şefler gibi, bu sorumluluğu almak istemeyenler de var. Hatta Pierre White gibi yıldızlarını geri iade edenler de…